YİĞİDİ ÖLDÜR AMA HAKKINI YEME!
Rüşvetten gözaltına alınan Türkmen senatör Enver Başlık’a karşı sosyal medyada bir linç kampanyası başladı, tanımayanlar veya uzaktan tanıyanlar ona ağza alınmayacak küfürler savururken, tanıyanlar hatta en yakın dostları ağızlarında yayık bir gülümseme ile “haberi duydun mu?” diyerek birbirlerine adeta müjde veriyorlar. Yani tam anlamıyla bir Schadenfreude yaşıyorlar. Bilmeyenler için söyleyelim; Almanca bir kelime olan Schadenfreude, bir başkasının felaketinden, düştüğü güç durumdan müthiş zevk almak, anlamına geliyor. Öyle ki, rüşveti lanetleyen, hakaret içeren söz sözlerle kınayan bu dostlar güya İsveç veya Norveç vatandaşı, Enver Başlık da bu ülkelerden birinde siyaset yapan bir politikacı. Oysa söz konusu olan bir Afgan siyasetçi ve olayın geçtiği ülke de dünya yolsuzluk sıralamasında ilk beşte yer alan Afganistan. Yani eleştirirken, eleştirmekten öte linç ederken bu gerçeği az çok dikkate alın. Elbette ki amacım, rüşveti bir şekilde mazur göstermek değil. Ama her olayı, kendi ortamında ve şartlarında değerlendirmek gerekiyor. Ancak o zaman sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Bugün Afganistan’da siyaset yapan ve belli bir makamda olan hiç kimse ben temizim diyemez. Temizim diyen tek tük insan ya enayi derecesinde saftır ya da çok istediği halde rüşvet almaya cesaret edemeyecek kadar ödlek ve beceriksizdir. Bunun ortası yoktur! Bugün Istanbul’un en gözde semtlerinde lüks konutları bulunan Peştun’undan Tacik’ine, Hazara’sından Türkmen-Özbek’ine yüzlerce Afgan politikacısı, bu evleri sizce kendi maaşlarıyla mı aldı? Ya da babalarından miras kalan parayla mı? Elbette ki hayır. Onların ortak özelliği, Afganistan’ın politik ve toplumsal hayatına kene gibi yapışan, gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen rüşvet sanatını ustalıkla sürdürebilmiş olması. Rüşvet sanatında ustalaşmak, bu işi yakalanmadan sürdürmek veya yakalanma ihtimaline karşı tüm önlemleri almak demek. Senatör olarak iki yıl önce göreve başlayan Enver Başlık’ın şanssızlığı, yolsuzluk işinde biraz acemi olması veya Afganistan koşullarının gerektirdiği şekilde ustalaşmamış olması. Son olayı yüzüne gözüne bulaştırması da zaten bu yüzden. Ama şunu unutmamak lazım ki, Enver Başlık senatör olarak Kabil’e geldiği andan itibaren ait olduğu toplumun hakları ve çıkarları için canla başla çalışmış biridir. Mesela Cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde onlarca Türkmen gencini Cumhurbaşkanlığı köşkünde çeşitli pozisyonlara yerleştirdi, ardından Cumhurbaşkanı Gani’nin kuzey illerindeki seçim kampanyasını yürüten Özbek işadamı Gazanfer’den Kabil’deki Türkmen Şurası için bir sürü maddi kaynak ve nakit para tedarik etti, böylece Şura’nın güçlenmesini sağladı. Ayrıca senatörlük yetkisini kullanarak yakın arkadaşları olan eski Türkmen siyasetçilerinden birçoğuna makam mevki sağladı. İlaveten seçimler öncesinde Türkmenlere devlette 30 pozisyon için söz veren Gazanfer, seçim sonrası sözünden caymak isteyince onunla şiddetli bir kavgaya tutuştu. Başlık Şıbırgan’da sıradan yerel bir politikacıyken veya Akine sınır kasabasında belediye başkanı olarak görev yaparken de Türkmen halkı için güzel işlere imza attı. Mahalli sanatçıları madden ve manen destekleyerek Türkmen kültürünün gelişmesine katkıda bulundu. Son olayda Kabil’deki 20 kadar eski kuaşk Türkmen politikacıdan hiçbiri Mezari Şerif’e gelmezken, Türkmen çadırına gelip halkının derdine ortak olan yine Enver Başlık’tı. Başkente döner dönmez hem içişleri bakanı ile görüştü hem de parlamento kürsüsünden yaptığı konuşmada kaçırılan çocuğun durumunu dile getirdi ve hükümetin yetersizliğini eleştirdi. Elbette ki, bir siyasetçinin yetkisini kendi cebini doldurmak için kullanması hiçbir şekilde mazur görülemez. Ama yiğidi öldürürken hakkını teslim etmeyi de unutmayın. Düne kadar birlikte yiyip içtiğimiz, ülkenin geleceği için saatlerce kafa patlattığımız bir insanı bugün biraz ayağı sürçüp yere düştü diye üzerine çıkıp tepinmemiz doğru değil. Unutmayın ki, Türkiye gibi 200 yıllık demokrasi geleneği bulunan bir ülkede bile dün sarmaş dolaş olduğu insanlara bugün ana-avrat küfreden, dün senden hesap sormazsam namerdim dediği insanın önünde bugün el pençe divan duran siyasetçiler baş tacı ediliyor. Devleti yönetenlerin aileleri ve akrabaları kısa sürede dolar milyoneri oluyor. Yani siyaset, sadece Afganistan’da değil, her yerde çok kirli. O yüzden sakin olun. Enver Başlık sevsek de sevmesek de bizim, sizin değilse de benim.