Türkiye’nin 5 Yeni Unsuru UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde
Türkiye’nin beş yeni değeri, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kaydedildi. Beş kültürel miras, 4-9 Aralık 2023 tarihleri arasında Botsvana’nın Kasane şehrinde gerçekleştirilen 18. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komite Toplantısı’nda koruma altına alındı. Bu kararla, Türkiye’nin UNESCO’ya kayıtlı somut olmayan kültürel miras unsuru sayısı 30’a yükseldi. Türkiye aynı zamanda UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine en çok unsur kaydettiren 2’nci ülke konumuna yerleşti.
“Geleneksel Zeytin Üreticiliği” (Zeytin Yetiştiriciliği ile ilgili Geleneksel Bilgi, Yöntemler ve Uygulamalar) UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kaydedilirken; “Sedef Kakma Sanatı” ve “Tezhip Sanatı”, “Mey/Balaban Zanaatkarlığı ve İcrası” ile “İftar ve İftar ile İlgili Sosyo-Kültürel Gelenekler”, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’nde kayıt altına alındı.
Yüzyıllara Dayanan Bir Gelenek: Zeytin Yetiştiriciliği
Uzun yıllar yaşayan, mütevazi zeytin ağacı, özellikle yetiştiriciliği etrafında şekillenen kültürle Türkiye’nin önemli değerlerinden biri. Türkiye’de geleneksel zeytin yetiştiriciliği, ağaç budama yöntemleri, zeytin toplama şekilleri ve zeytinyağı sıkma yöntemleri gibi birçok geleneksel bilgi, yöntem ve uygulamayı kapsıyor. Özellikle kırsal kesimdeki yetiştiriciler, yüzyıllardır değişmeyen bu geleneksel yöntemlerle üretim yapmayı sürdürüyor. Tüm bu sebeplerle zeytincilik Türkiye’de sosyal ve kültürel kimliğin yaşatılmasında da önemli bir role sahip.
Müzikal Geleneğin Sürdürülebilirliği
Mey (Balaban), Türkiye’de yüzyıllardır icra edilen bir üflemeli çalgı. Eşsiz sesi ve halk müziğindeki kültürel önemiyle bilinen bu çalgı, tarih boyunca kültürel toplantıların, düğünlerin, kutlamaların ve bayram günlerinin önemli bir parçası olmuş. Mey aynı zamanda aşık geleneğinde ve ozanların atışmalarında da yaygın olarak kullanılmış. Geleneksel anlamda mey çalgısının boyut olarak “ana”, “orta” ve “cura” olmak üzere 3 farklı çeşidi bulunuyor. “Geleneksel Balaban/Mey Zanaatkarlığı ve İcrası” UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne Türkiye ve Azerbaycan adına kaydedildi.
İncelikli Sedef Kakma Sanatı
Sedef kakma, zarafeti ve detaylı güzelliğiyle övgüyü hak eden muhteşem bir el sanatı. Yüzyıllara dayanan bu teknik, ahşap üzerinde çeşitli formlarda açılan yuvalara sedef parçalarının yerleştirilmesiyle elde ediliyor. Geleneksel sedef kakma sanatı; iç mimari unsurlarında uygulandığı gibi baston, ayna, takunya, çerçeve, mumluk, tarak, tavla takımı, masa, sandalye, koltuk gibi günlük eşyalarda ve hediyelik ürünlerde de görülüyor. Parıldayan ışıltılarla göz alıcı tasarımlar yaratan ve Türk kültüründe derin köklere sahip sedef kakma sanatı, yüzyıllardır Anadolu insanının ustalığını ve zevkini yansıtmaya devam ediyor. “Sedef Kakma Sanatı” da UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne Türkiye ve Azerbaycan adına kaydedildi.
Altınla Süslenmiş Zarafet: Tezhip Sanatı
Türkiye’de yaygın olarak uygulanan bir başka dekoratif sanat ise zamansız tezhip sanatı. En genel haliyle “altınla süsleme” anlamına gelen bu sanat, yüzyıllardır el yazması kitapların yapraklarını, hat metinlerinin kenarlarını ve minyatürleri altınla süslüyor. Tezhipte kullanılan altın boya veya varak, esere ışığı yakalayıp yansıtan, göz alıcı bir parlaklık ekliyor ve eserin çekiciliğini arttırıyor. Günümüzde bu unsurun geleneksel ve çağdaş yorumları el yazması, minyatür ve hat eserlerinin yanı sıra tek tek kâğıtlarda görülebiliyor. Tezhip ayrıca mimaride ve ev eşyalarının dekorasyonunda da kullanılıyor. Tezhip Sanatı; Azerbaycan, İran, Tacikistan, Türkiye ve Özbekistan adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydedildi. Yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa aktarılan bu miras, uygulayıcılarının kültürel kimliğinin ayrılmaz bir parçası ve bu mirası sunan devletlerdeki daha geniş toplulukların ortak hafızası olarak ön plana çıkıyor.
Sosyo-Kültürel Bir Gelenek: İftar
Müslümanlar için kutsal olan ve oruç ibadetinin yerine getirildiği Ramazan ayına özgü birçok gelenek yüzyıllardır nesilden nesle aktarılıyor. Oruç ibadetinin önemli bir parçası olan iftar, derin sosyo-kültürel önemi olan bu geleneklerden önemli bir örnek. Aileleri, arkadaşları, komşuları ve akrabaları ortak bir deneyimde bir araya getiren iftar sofraları, sadece bir yemek olmaktan öte samimiyet, şükran, cömertlik ve misafirperverliği simgeliyor. İftar ve İftar ile İlgili Sosyo-Kültürel Gelenekler Türkiye, Azerbaycan, İran ve Özbekistan adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydedildi.